Belediyelerin, halkın kendisinden beklediği hizmetleri yerine getirirken, “çevrede sürdürülebilirliği” yakalamaları büyük önem arz ediliyor. Çevreyi koruyarak bilinçli bir toplumun yetişmesini sağlayan ve israfı önleyen bu uygulamayı belediyecilik boyutuyla ele aldık.
Sürdürülebilirlik, ekonomik büyüme ile kalkınmayı, refah seviyesini yükseltme çabaları ile çevreyi ve insan- ların yaşam kalitesini koruyarak, dikkate alınması gereken bir olgudur.
Çevresel, sosyal ve ekonomik sürdü- rülebilirlik, birlikte sağlandığı takdirde sürdürülebilir gelişme gerçekleşir. Çev- reye ve doğaya karşı sorumlu davranıl- ması çevresel sürdürülebilirliğin gerek- sinmelerini oluşturur. Çevreye duyarlı bir yaklaşımla yaşamanın sonucunda sağlıklı toplumlar oluşur. Sağlıklı toplumların ekonomik refah içinde yaşaması da sos- yal sürdürülebilirliği oluşturur.
Birleşmiş Milletler (BM) Çevre ve kal- kınma komisyonu’nun tanımında der ki; “insanlık, gelecek kuşakların gereksi-
nimlerine cevap verme yeteneğini tehli- keye atmadan, günlük ihtiyaçlarını temin ederek, kalkınmayı sürdürülebilir kılma yeteneğine sahiptir.”
T.c. Çevre kanunu’nun 1. Madde’si de der ki;
“Bu kanunun amacı, bütün canlıla- rın ortak varlığı olan çevrenin, sürdü- rülebilir çevre ve sürdürülebilir kalkın- ma ilkeleri doğrultusunda korunmasını sağlamaktır.”
Bu tanımlardan yola çıkarak; beledi- yelerin sorumluluğu “Çevrenin korunması”, “Çevre kirliliği”nin önüne geçerek, “Sürdürülebilir ve Sağlıklı bir Çevre” alt yapısını oluşturup hizmet kalitesini yük- sek standartlarda oturtmaktır.
MAKALENİN TAMAMI İÇİN TIKLAYIN