Kimim Ben
Ankara’da bir esnaf ve Almanya’da da bir işçi çocuğu olarak yaşadıktan sonra Türkiye döndüğümde ülkemdeki insan haklarının, işçi haklarının ve hayat standartlarının uçurumlarını gördüm. Çalıştığım her sektörde işyerini kendi işim gibi sahiplenerek, ülke şartlarının Avrupa standartlarını yakalaması için çalıştım ve hep daha iyiyi diledim. Ve 1980-2014 yılları arasında İdari İşler ve Büro Yönetimi, Dış Ticaret ve Lojistik Uzmanlığı ile Çevre ve Atık Yönetimi Uzmanlığı yaparak, AB yaşam standartlarının uygulanması ülkemde de insanlığa yapılacak en önemli hizmet olacağını düşündüm. Bu düşünceyle yola çıkarak Türkiye’de yaşayan 76 milyon vatandaşımızın sağlığını ve geleceğini ilgilendiren Çevre ve Atık Yönetimini anlatmayı misyon edindim. Çalışma hayatına Çevre Danışmanı ve proje Gönüllüsü olarak devam ediyorum.
BLOG
RELOOP Ambalaj Atıkları Geri Dönüşüm İsraf Raporu
20 yıllık büyümenin sonucunda uluslararası içecek ambalajları israfı ve yeniden doldurulabilir ambalajlar ile depozito iade sistemi ile nasıl geri kazanılabilir.
Tek Kullanımlık Plastikler Direktifi
Avrupa’nın Yeni Çöp Mevzuatı Hakkında Son Durum Bilgisi: Tek Kullanımlık Plastikler Direktif
19 Aralık 2018 tarihinde Avrupa Parlementosu, Komisyonu ve Konseyi arasında bazı plastik ürünlerin çevreye zararlarının azaltılmasına yönelik tek kullanımlık plastikler direktifi hakkında bir triolog anlaşmasına varılmıştır.
19 Aralık 2018 tarihinde Avrupa Parlamentosu, Komisyonu ve Konseyi arasında bazı plastik ürünlerin çevreye zararlarının azaltılmasına yönelik tek kullanımlık plastikler direktifi hakkında bir trilog anlaşmasına varılmıştır.
Devamı… “Tek Kullanımlık Plastikler Direktifi”SÜRDÜRÜLEBİLİR GELECEK İÇİN
“Sürdürülebilirlik Bir Yönetim Stratejisi Olarak Ele Alınmalı”
Sürdürülebilirlik, bütüncül bir politika olarak hem kamuda hem de tüm kurum ve işletmelerde ne yazık ki gerektiği şekilde ele alınmıyor. Sürdürülebilirliğe ilişkin politikalarımız, planlamalarımız ve sürdürülebilirlikle ilgili net bir algımız yok. Birbiriyle bağlantılı olan bileşenleri birbirinden ayrı tutarak dağınık politikalar üretiyoruz. Doğal olarak hem maliyetlerimizi yükseltiyoruz hem de çevre için yeterli önlemleri alamıyoruz.
Sürdürülebilirliğin ülkemizde anlaşılması, yaygınlaştırılması, benimsenmesi ve politikalarının belirlenerek çok iyi anlatılması ve dikkate alınması gerekiyor. Sürdürülebilirlik, çok geniş bir alanda sorumluluk almayı, riskleri belirlemeyi, yönetmeyi ve sürekli iyileştirme tedbirleri alınarak uygulamayı gerektirir. Sihirli değnekle dokunarak her şeyi bir çırpıda mükemmel yapamayız ve hiçbir çalışma kısa vadeli değil, geniş operasyonlarla, ilgili alanlarda alınacak tedbirlerle uzun vadeli yıllara dağıtılarak hedeflenmeli ve gerçekleştirilmelidir.
Öncelikle yerel yönetimler, faaliyet alanlarında daimi operasyonlarla ne tür adımlar sürdürülebilirlik ekseninde olacak, topluma yönelik yapılacak proje yatırımlarında ne tür tedbirler alınmalı ki sürdürülebilirliği sağlanabilir olacak, insan hakları, sağlık ve güvenlik anlamında ne tür devamlılıklar gereklidir, çok iyi gözlemlemelidir. Operasyonlarda can alıcı tedbirler gereklidir. Sürdürülebilirlik bir yönetim stratejisi olarak ele alınmalıdır. Doğal kaynakları, ekonomik ihtiyaçları, çevresel ve sosyal dengeleri kurgulayarak sürdürülebilir kılmak, gelecek nesillere sağlıklı bir altyapının hazırlanması demektir.
Dünyadaki gelişmeleri takip ederek, modern ve çağdaş bakış açısıyla kamu kurumlarının, sivil toplum kuruluşlarının ve özel sektörün kendilerini geliştirmeleri Yeşil’i, Yeşil Ekonomi’yi, Yeşil-İş’i, kısacası Yeşil vizyonuyla ÇEVRECİ YAŞAM BİÇİMİ’ni özüne işlemeleri kensinlikle gereklidir.
© Aynur Acar - Çevre Danışmanı